Ege’nin güneydoğusunda yer alan kozmopolit bir şehir olan Denizli’de doğa ile iç içe, huzur dolu bir tatile ne dersiniz? Yemyeşil doğası, tertemiz dağ havası ve yüzlerce yıllık geçmişi ile Denizli, tatilden beklentiniz her ne olursa olsun sizi mutlu edecek bir şehir.
Milattan önce kurulduğu tahmin edilen bu sevimli şehirde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adını yazdırmayı başarmış Pamukkale Travertenleri’nin de arasında olduğu onlarca eşsiz doğal güzellik ve pek çok tarihi eser keşfedilmeyi bekliyor. Görkemli şelaleleri, gizemli mağaraları, binlerce yıldır hastalara şifa dağıtan kaplıcaları ve özgün mimarileriyle bilinen evleri ile Denizli, aklınızı başınızdan alacak.
Benzersiz bir tatil yapmak ve eşsiz termal sular ile şifa bulmak istiyorsanız, hemen en ucuz Denizli otellerini ve Denizli otel fırsatlarını derlediğimiz bu içeriğimize göz atmalısınız.
Hem Ege Bölgesi’nde hem de Akdeniz Bölgesi’nde toprağı bulunan Denizli’ye ulaşım epey kolaydır. Kara yolu ve demir yolu ile ulaşabileceğiniz Denizli içinde de dilerseniz araç kiralayarak, dilerseniz de otobüs ve minibüsler ile ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Denizli’nin yemyeşil köylerini yakından görmek isterseniz, araç kiralamanızı tavsiye ederiz.
Denizli’ye dilerseniz şehirlerarası otobüslerle, dilerseniz de trenle ulaşabilirsiniz. Tercihinizi otobüsten yana kullanacaksanız, şehir merkezinde yer alan otogardan otelinize rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Denizli denince akla ilk gelen yerlerden birisi, Pamukkale Travertenleri. Menderes Nehri Vadisi’ne konumlanmış travertenler, geçmişte Hierapolis kenti sınırları içinde yer almaktaymış. 1988 yılından beri UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale Travertenleri, doğanın benzersiz bir harikası. Bölgenin kalsiyum hidrokarbonat açısından zengin suyunun oksijenle temas etmesi sonucu yıllar içinde birikerek oluşan bu muhteşem doğal yapılar, aynı zamanda 17 farklı su kaynağına da ev sahipliği yapmakta. Sıcaklıkları 35 ile 100 derece arasında değişen bu su kaynakları cilt sorunlarından romatizmaya, astımdan dolaşım sistemi sorunlarına pek çok hastalığa da iyi gelmekte.
Denizli’de yer alan tarihi eserlerden biri olan Akhan Kervansarayı, sade hatları ve özgün mimarisi ile öne çıkmakta. 1253 yılında inşa edilen kervansaray, Selçuklu Devleti’nin Anadolu’nun batısında kalan son kervansaraylarından biri olarak kabul edilmekte. Tam 1.100 kilometrekare yüzölçümüne sahip bu kervansaray geçmişte tüccarları ağırlamaktaydı. Beyaz taş blokları kullanılarak inşa edilen ve simetrik bir plana sahip olan bu kervansaray günümüze kadar hasar almadan gelmeyi başarmış. İçerisinde bir adet kafe ve restoran bulunan kervansarayda dilerseniz Denizli gezinize küçük bir mola verip çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Denizli’de şifa bulmak isterseniz, Karahayıt Kaplıcaları’na da muhakkak uğramalısınız. Binlerce yıllık bir tarihe sahip bu kaplıcalarda dilerseniz banyo yapabilir, dilerseniz de kaplıcanın suyunu içebilirsiniz.
Denizli’ye yolunuz düştüğünde görmeniz gereken bir başka tarihi eser ise Bergama Krallığı döneminde inşa edilen görkemli Hierapolis. Bergama Krallığı’ndan sonra Roma İmparatorluğu sınırlarına dahil edilen bu kent zaman içinde Helenistik mimari üslubuna ait özelliklerini kaybedip geleneksel bir Roma şehrine dönüşmüştür. İlerleyen yıllarda Bizans İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan şehrin ciddi bir kısmı hala ayaktadır.
Huzur dolu bir tatil yapmak ve Denizli’deki termal otellerde su ile şifa bulmak istiyorsanız, hemen en güzel Denizli otellerini derlediğimiz bu listemize göz atmalısınız.
Karasal iklime sahip olan Denizli’de özellikle gezmek istiyorsanız, tatilinizi Mayıs ve Haziran aylarına denk getirmelisiniz.
Pek çok doğal ve tarihi güzelliğe sahip olan Denizli’yi temponuza bağlı olarak üç ya da dört günde gezebilirsiniz.
Yolunuz Denizli’ye düştüğünde muhakkak çaput aşını, arabaşını, biber tatarıyı ve tandır kebabını tatmalısınız.